Shadow

Youtube’a erişim yasağı kalktı mı şimdi?

2.5 yıldır Türkiye’den erişimi engelli olan video paylaşım sitesi Youtube’un, Atatürk’e hakaret videolarına siteden erişimi engellemesinin ardından Türkiye’den erişime açıldığını öğrenmiş bulunuyoruz.

Bugün Anadolu Ajansı’ndan geçen ve tüm basının hızla okurlarıyla paylaştığı haberde şu ifadeler yer alıyordu:

“YOUTUBE’A ERİŞİM YASAĞI KALDIRILDI
Video paylaşım sitesi Youtube’a erişim yasağının kaldırılmasına karar verildi.
Edinilen bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Kürşat Kayral, Emniyet Genel Müdürlüğü Bilim Suçları Büro Amirliği’ne yazı yazarak Youtube’un kapatılmasına gerekçe olan ve Atatürk’e hakaret içeren dört videonun siteden kaldırılıp kaldırılmadığını sordu.
Emniyetten söz konusu videoların kaldırıldığına yönelik cevap alan Kayral, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 9. fıkrasına dayanarak Youtube’a erişimin engellenmesi kararının kaldırılmasına karar verdi.
Savcı, siteye erişimin serbest bırakılması için Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na gerekli yazıyı yazdı.
Youtube erişim, Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla 5 Mayıs 2008’den beri engelleniyordu.”

Türkiye’de internet erişim kararlarının, ne denli farklı yorumlandığı ve farklı uygulandığı dikkate alınırsa, bu satırları yazarken bile tedbirli bir dil kullanmaya özen gösteriyorum. Çünkü geçtiğimiz süreçte, kapatmaya neden olan mahkeme kararları kaldırılıyor, tam site açılacak denilirken, Türkiye’nin bir başka ucundan, durumdan vazife çıkaran 3-5 savcı daha kapatma yönünde karar çıkarabiliyordu. O nedenle yine de tedbirli davranmak gerekiyor. Dileyelim, Youtube gerçekten açılmış ve Türkiye’nin internet tarihinde bir kara sayfa, bir daha açılmamak üzere yeniden kapanmıştır.

Peki bu sürece nasıl gelindi? Onu da NTVMSNBC’nin haberinden paylaşmak istiyorum:

“Yasağın kaldırılma süreci, merkezi Almanya’da bulunan International Licencing Service adlı bir telif ajansının Atatürk’e hakaret içeren videoların haklarını satın aldığını açıklamasıyla başladı.

Firma telif hakları yasaları uyarınca YouTube’ta ‘izinsiz’ kullanılan videoların kaldırılmasını talep etti ve bu videoları kaldırttı. Firma CEO’larından Erdem Karahan, “Kendi çözümlerimizi kullanarak o videoları kaldırdık. Arşivden Atatürk’ün görsellerini koruma yetkisi aldığımız için bizim için bir problem olmadı” açıklamasını yaptı.

Yasağa neden olan videoların neden bugüne kadar silinemediğini, şirketin bir diğer CEO’su Yücel Yolcu, “Bu içeriklerin şimdiye kadar sahibi yoktu ve bir içerği silmek isityorsanız sahibini bulmanız gerekir. Görselleri kimse sahiplenmedi. Bu görseller bu şirkete hak olarak verildi” şeklinde açıklamıştı.”

Anlaşılan burada yine YouTube’un Türkiye ile uzlaşması gibi bir durum yok. Türkiye, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın çabalarıyla kendi çözümünü bulmuş, videoları kaldırabilmek için videoların haklarını satın aldırmak gibi bir yol izlemişti. Şimdi bu videolar, satın alınarak çıkarıldığıne göre, yeni yeni videoların siteye yüklenmeyeceğinden emin olabilir miyiz? Ya da bunun, birileri için kârlı bir iş modeli olmayacağından emin miyiz?

Bu, geçici bir çözüm olarak gözüküyor. Site kapatmalara dayanak gösterilen 5651 sayılı yasa değiştirilmedikçe, Türkiye, Atatürk’e hakaret eden videoları satın ala ala bu işi bitiremez. Özetle, bu ayıbın bitmesi için, Türkiye’de hem kafaların hem de yasaların bir an önce değişmesi gerekiyor.

Öte yandan YouTube yetkilileri yaptıkları açıklamada ise, şunları ifade ediyordu:

“Türkiye’de bazı kullanıcıların YouTube’a tekrar erişebildikleri bilgisini aldık. Bu gelişmeleri inceliyoruz. Türkiye’de kapatmaya neden olan videoların siteden kaldırılması YouTube tarafından değil,  üçüncü bir kurum tarafından mevcut ‘otomatik telif hakları şikayet’ uygulamamız kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu şikayetin telif hakları politikamıza uygun olup olmadığıyla ilgili araştırmalarımız devam etmektedir.”

Bu açıklama da gösteriyor ki, baştan bu yana sıraladığım gerekçeler hala geçerli. Türkiye Cumhuriyeti makamlarıyla, Youtube arasında varılmış bir uzlaşma yok. İyimser olmak için şimdilik çok erken.