YouTube, MySpace, Facebook, Twitter, FriendFeed gibi sitelerde, şimdiye kadar bize sorulmasından rahatsızlık duyacağımız pek çok özel bilgimizi sırf trend olduğu için veriyor ve bundan keyif duyuyoruz. Aynı şekilde biz de başkalarının paylaştığı bilgileri okumaktan, fotoğraflarına bakmaktan, videolarını izlemekten, ‘tweet’lerini okumaktan zevk alıyoruz. Teşhir ve dikizleme bu kadar gözde bir trend olunca da pek çok kişinin paylaştığı bilgiler aslında nasıl olduklarını değil, nasıl algılanmak istediklerini gösteriyor. Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan ve Hal Niedzviecki tarafından kaleme alınan 312 sayfa sayfalık Dikizleme Günlüğü adlı kitap, internetle birlikte hayatımıza giren kendimizi gönüllü olarak ifşa etme alışkanlığına eleştirel bir bakış getiriyor. Güvenlik kameralar, bloglar, sohbet odaları, amatör videolar ve sosyal paylaşım siteleriyle artık hayatlarımız sır olmaktan çıktı. Bu gidişat, biz farkına varmaksızın, mahremiyet, bireysellik, güvenlik, hatta insanlık algımızı bile değiştirdi, değiştiriyor. Bu konuya derinlemesine bakış için Dikizleme Günlüğü kitabını tüm okurlarıma tavsiye ederim.