TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, gerekli koşulların sağlanmadığı için telekom sektöründe tam rekabetin hala gerçekleşmediğini söyledi. Arıak’a göre, sektörde özel işletmecilerin payı sadece yüzde 6. Avrupa’da ise bu oran yüzde 50 civarında.
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Başkanı Yusuf Ata Arıak, Türkiye’de telekom sektöründe tam rekabet için gerekli koşulların aradan geçen yıllara rağmen sağlanmadığını söyledi. Toplam cirosu 24 milyar TL olan Türk telekomünikasyon sektöründe yeni nesil işletmeci olan 25 şirketin cirosunun sadece 800-900 milyon TL’de kaldığını ifade eden Arıak, bunun da sektörün toplam cirosunun yüzde 6-7’si anlamına geldiğini söyledi.
YENİ NESİL İŞLETMECİ PAYI AZ
Türkiye’de yeni nesil işletmecilerin payının, AB ortalamasına göre çok düşük olduğunu belirten Arıak, “Avrupa ülkelerinde ise bu oran yüzde 50 civarında. Serbestleşmeden sonra gelen yeni firmalar orada sektörün yarısını temsil eden hale gelmişler. Hem varolan firmalar hem de sektöre yeni gelen firmaların katkısıyla sektör büyümüş. Serbest rekabet ortamıyla sektöre yatırım yapılmış, yeni ve eski firmalar arasındaki rekabet nedeniyle de tüketici daha kaliteli hizmeti daha iyi fiyata alır hale gelmiş. 2004 yılında serbestleşme ilk başladığında insanlar Amerika ile dakikası 120 Kuruş’a konuşurdu. Şimdi dakikası 5-6 kuruşa düştü. İşte bu yeni firmaların getirdiği bir faydadır. Ama bu istediğimiz ölçüye çıkamadı.” şeklinde konuştu.
ÖZEL SEKTÖR TEŞVİK EDİLMELİ
Telekom sektöründe rekabetin gelişmesinin önündeki engeller bulunduğunu ifade eden Arıak, şunları söyledi: “Bütün dünyada rekabetin gelişmesi için iki şey yapılıyor. Bir, sektörde hakim olan firmalar denetim altına alınıyor, yenilerinin önü açılıyor ve teşvik ediliyor, iki, eski telekom şirketi mevcut altyapıyı elinde bulundurduğu için, bunun karşısında yeni altyapılar teşvik ediliyor ve yeni firmalar eski firmalara muhtaç olmaktan kurtarılıyor. Türkiye’de Türk Telekom’un elinde bulunan altyapıya rekabet edecek altyapılar bugüne kadar yeterince teşvik edilmedi. Mesela Türk Telekom’un 120 bin kilometre civarında fiber optik şebekesi varken, özel şirketlerin ulaşabildiği miktar 15 bin kilometre. Yani Türk Telekom’un onda biri. Bu da yeterince rekabet imkanı vermiyor. Yeni firma işini yapabilmek için, şebekeyi kullanmak zorunda. Eski firmaya, rekabet etmek zorunda olduğu şirkete muhtaç olduğu için, yeterince rekabet edemiyor.”
REKABETİN ÖNÜNDE ENGEL VAR
Arıak, rekabetin tam olarak gerçekleşmemesinin nedenlerini ise şöyle açıklıyor: “Bir firma hem altyapıyı işletiyor, hem de o altyapı üzerinden kendisi hizmet veriyorsa, altyapısı olmayan firmalara karşı bir üstünlük kazanıyor. Bu üstünlüğün kırılması gerekiyor. Kurulan kurumların da görev bu. Bu yeterince yapılmış değil. Hala bizim teknik terimle fiyat sıkıştırması dediğimiz, aşırı fiyat indirimi, dampingler devam ediyor. Mesela bedava konuşturmalar bunlardan birisidir. Türk Telekom, şu saatten şu saate kadar bedava diyor. Bu güzel bir şey, bunun rakiplerine zarar vermemesi için, rakiplerinin de o saatler içinde bedava olması lazım ki, rekabet bozulmasın. Bu tür engeller var. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu gibi kurumların görevi de bunları denetlemek. Yerleşik büyük işletmecinin diğerlerinin önüne geçmesine müsaade etmemektir.”
BTK GÖREVİNİ İYİ YAPMIYOR
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nın görevini iyi yapmadığını söyleyen Arıak, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, yeterince özerk değil. Kağıt üzerinde öyle ama, bizde bu işlere Ulaştırma Bakanlığı’yla karar veren bir kurum BTK. Bu ikisi görevlerini tam yapıyor olsalardı, 10 sene geçti aşağı yukarı, alternatif işletmecilerin payı, yüzde 6 değil, mesela yüzde 30-40 olurdu. Avrupa’daki gibi başarılı olsalardı yüzde 50 olurdu. Hiç olmazsa bir yüzde 25-30 olabilirdi, olamadı. Dolayısıyla görevlerini eksik yaptıkları kanaatindeyiz.” diyor.
SERBESTLEŞME NOTUMUZ KIRIK
Türkiye’nin telekom sektörünün serbestleşmesi yani tam rekabete açılması açısından kırık nota sahip olduğunu söyleyen Arıak şöyle devam etti: “Burada Avrupa?nın saygın kuruluşlarından birinin yaptığı bir değerlendirme var. Bütün ülkelere serbestleşmeyi ne kadar kolaylaştırdıklarına ilişkin not veriyor. Türkiye, 22 ülke içinde 19. sırada. Yani iyi bir notumuz yok. Bu not düşüklüğünün büyük bir kısmı da, kanun çıkartmakla, yönetmelik çıkartmakla alakalı değil, lisans vermekle alakalı değil. Yani piyasayı serbestleştirmek için gerekli olan kanunların çoğu var Türkiye?de. Konu, bunların uygulanmamasıyla ilgili.”
HÜKÜMET PROGRAMINDA VAR
Bu seneki hükümet programında bizim yaptığımız eleştirilerin tamamı var. Hükümet, 8 yıldır bizim söylediklerimizi programına alıyor, serbestleşmede kararlı olduğunu söylüyor, ancak bu uygulanmıyor. Siyasi irade, serbestleşmeden, rekabetten belki yerleşik firmanın zarar göreceğini düşünüyor olabilir. Burada Türk Telekom’un baskısının etkili olduğunu zannediyorum.
ARIAK YENİDEN BAŞKANLIĞA SEÇİLDİ
Öte yandan geçen hafta yapılan TELKODER 6. Genel Kurul Toplantısı’nda, derneğin yönetim ve denetleme kurullarının yeni üyeleri ile başkanlık seçimi yapıldı. Buna göre Yusuf Ata Arıak, yeniden başkanlığa seçildi.