Biliyorsunuz, daha önceki yazılarımda da bahsettim. Cep telefonlarının sağlığa etkileri (dikkat: zararları değil, etkileri diyorum) konusunda Türkiye’de iki farklı lobi var. Yine daha önce ifade ettiğim üzere, bir lobi cep telefonlarının sağlığa olumsuz etkisi olduğunu, diğer lobi ise olmadığını iddia ediyor.
Nedense ikisinin bir ortası yok. Biri de çıkıp, “Bir seviyede, sağlığa etkisi olabilir. Ancak şebeke kurulurken uluslararası kriterlere uygun hareket edilirse, sorun yaşanmaz.” demiyor. “Var” ya da “Yok” diye iki keskin kutba ayrılıyor taraflar.
Aslında bugün size bahsetmek istediğim konu, bu konuyla dolaylı olarak bağlantılı. Hani, dedik ya, iki keskin kutup var diye. İşte buna ışık tutan ve iki tarafın da kendinden çok emin olmaması gerektiğini bize tekrar hatırlatan bir araştırma var karşımızda.
BBC’den eriştiğim ve Amerikan Tıp Derneği (AMA) dergisinde yayımlanan bir araştırma cep telefonlarının beyni etkilediğini ortaya koymuş.
İngiliz uzmanların yaptığı bu araştırmada, cep telefonlarının sağlığa etkisi olduğu kanısına varılmış. Ama İngiliz soğukkanlılığı bu olsa gerek, bu etkinin olumlu mu olumsuz mu olduğuna ilişkin bir kanıya hala varılamamış.
47 kişiyle yapılan araştırmada uzmanlar, 50 dakika telefon kullanımından sonra beyinde şeker tüketiminin arttığını gözlemlemiş. Daha önceki araştırmalardan hatırlayacaksınız, cep telefonları konuşma süresince başın ısınmasına neden oluyordu.
İşte İngiliz uzmanlar telefon anteninden çıkan manyetik dalgaların etkisine odaklanmış ve uzun süreli konuşma sırasında beynin antene yakın bölümünde şeker oranının yüzde 7 oranında arttığını saptamış.
İngiliz soğukkanlılığı dedik ya, öyle bitirelim. Sonuç; cep telefonuyla konuşurken beyin etkileniyor. Şeker oranı yüzde 7 artıyor. Ama bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi? Bunu söylemek için elimizde bilimsel veri yok.