‘Bireysel mahremiyet’, internet sözkonusu olunca aklıma gelen sihirli bir kavram. Çünkü bizde ‘bireysel mahremiyet’in önemi pek anlaşılmış değil. Ancak gelişmiş ülkelerde bu konuda hem kamu otoritesinin hem de sivil toplum kuruluşlarının çabalarını görüyoruz.
Bu alanda yeni bir gelişme de, Avrupa Komisyonu’nun adaletten sorumlu üyesi Viviane Reding’den geldi. Reding, EurActiv’de yer alan habere göre, kişilerin kendilerine ait bilgileri sildirebilmesine dair ‘unutulma hakkınının’ da dahil olduğu, mahremiyetin korunması için önlemleri gündeme taşımış.
Kişilerin internette kendileriyle ilgili içerikler konusunda tasarruf hakkına sahip olması, hatta bunun Reding tarafından ‘unutulma hakkı’ adıyla gündeme taşınması önemli bir aşamayı gösteriyor.
15 yıllık Bilgi Koruma Yönetmeliği’nde kapsamlı değişiklikler öngören öneri, kişisel bilgilere sahip şirketlerin daha şeffaf olmaları, internet sitelerinde yüksek seviyede gizliliğin varsayılan seçenek olması ve Avrupa Birliği’nde faaliyet gösteren tüm şirketlerin AB bilgi koruma kurallarına uymasını içeriyor.
Reding, ‘bireysel mahremiyet’ için bir adım daha atıyor ve bu kuralların verinin bulunduğu sunucunun hangi ülkede bulunduğuna bakılmaksızın uygulanması gerektiğini savunuyor. Gerçi bu madde, internetten içerik çıkartma girişimlerinde, her ülkenin kendi hukuku olduğu için, uluslararası hukuk açısından büyük tartışmalara gebe gözükse de, yine de önemli bir gelişme olarak görüyorum.
Hatırlanacağı üzere, Avrupa Birliği bu konularda Amerikan yönetimine göre daha hassas. Hatta geçen yıl Google ve Facebook, olası mahremiyet ihlalleri sebebiyle Avrupa Birliği Komisyonu’nun incelemesine tabi tutulmuştu.
Avrupa Komisyonu’nun adaletten sorumlu üyesi Viviane Reding, önerisini gündeme taşırken, bu konuda en çok tartışılan şirketlerden biri olan Facebook’u da kastederek “Avrupa’da milyonlarca aktif üyesi olan Amerikalı bir sosyal ağ şirketi de, AB kurallarına uymalı” demiş.
Facebook, Avrupalı olsaydı bu kadar tepki görür müydü bilinmez ama, Facebook’u önümüzdeki günlerde Avrupa’da büyük güçlüklerin beklediği anlaşılıyor. Avrupa Komisyonu’nun koyacağı ‘bireysel mahremiyet’ kurallarına uymadığı takdirde Avrupa’da faaliyet göstermesinde bile engel çıkarılabileceğini söylemek mümkün.
Reding’in bu alanda daha önce de girişimleri olmuş, Daha önce, banka ve yolcu bilgileri başta olmak üzere AB vatandaşlarının, ABD kurumlarının elinde bulunan bilgilerini korumak için çalışmalarda bulunmuştu.
Daha önce sosyal ağlarda gündeme getirmiştim. Keşke bizim de kafası bu işlere biraz olsun basan bir Viviane Reding’imiz olsaydı.