Shadow

Teknolojide 10 yıl önce 10 yıl sonra

İnsan hayatı için uzun gibi gözüken yıllar, teknolojik gelişmeler açısından göz açıp kapayıncaya kadar hızla geçebiliyor. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde 10 yılda neler değişti diye geçmişe şöyle bir dönüp bakınca, hayatımızda ne kadar çok şeyin değiştiğini tekrar fark ettim. Gelin şimdi teknoloji dünyasında kısa bir yolculuğa çıkalım, dün ve bugüne birlikte bakalım.

Teknolojide son 10 yılda neler değişti diye düşününce, bu sürenin çok da uzun bir zaman dilimi olmadığını görüyorum. Çevirmeli ağ (Dial-Up) modemlerle internete bağlandığımızdan söz edip, bir hanede aynı anda sadece bir bilgisayarın internet hizmeti alabildiğini hatırlatıp, modemin meşhur çevirme sesine atıf yapma düşüncesindeydim ki; baktım, ‘Dial-Up’la internete bağlanmamız 10 yıldan bile daha eski bir döneme denk geliyor.

ICQ, MIRC nostalji oldu, artık whatsapp var!

10 yıl geriye gittiğimde, 2004’te İnsan Yayınları’ndan çıkan ‘İnternet’ adlı kitabım aklıma geliyor. Aradan tam 10 yıl geçmiş. Bu kitapta, internet kullanıcısı ya da kullanıcı adaylarına temel bilgiler vermeyi hedeflemiştim. Görüyorum ki, o kitapta bahsettiğim birçok teknoloji hayatımızdan çıkıp gitmiş. Örneğin, ICQ, MIRC gibi sohbet teknolojilerinin yerine şu günlerde WhatsApp’tan bahsediyor, temel iletişimimiz için o zamanlar hiçbirimizin gelmeyecek bir yöntemi Facebook-Twitter gibi sosyal ağları kullanıyoruz.

İnternetsiz bilgisayarla ne yapıyorduk biz?

Tam bu noktada ‘İnternet olmadan biz bilgisayarla ne yapıyorduk ki?’ sorusu geliyor aklıma. Şimdi düşündüğümüzde internete bağlı olmayan bir bilgisayar bizim için çok anlamsız geliyor değil mi? 20 yıl önce internetsiz bilgisayarlarda, gelecekte bizi internet diye bir şeyin beklediğini bile bilmeden vakit geçiriyor, oyun oynuyor, mesleki amaçlı olarak yazı, çizi, tasarım yapıyor, o zaman bile bilgisayardan büyük keyif alıyorduk.

Bağlı değilsek yoksunluk hissi yaşıyoruz

Şimdiyse bilgisayardaki tüm işlerimiz internetle ilgili olmasa bile, internete bağlı olduğundan emin olmadığımız bir bilgisayarda çalışmaya başlayamıyoruz. İnternete bağlı olmadığımızı bilmenin tedirginliğini yaşıyoruz. Buna yoksunluk hissi adı veriliyor. Bu biraz da aslında ‘internet bağımlılığı’ konusuna temas ediyor. Her şeyde olduğu gibi, internetin de azı karar, çoğu zarar.

Bilgisayarı eve getirip kurmak bir törendi

Bu süreçte, genel olarak bilgisayar adını verdiğimiz teknolojik araçlar büyük değişim yaşadı. Geçmişte büyük bir kasası, yine büyük bir ekranı, klavyesi, faresi, kocaman hoparlörleriyle bir bilgisayar sahibi olmak ve bu düzeneği evimiz ya da iş yerimize getirip kurmak büyük bir ritüeldi.

Bilgisayar denince artık akla tek cihaz gelmiyor

Zamanla bilgisayar dediğimiz araca ara katmanlar eklendi. Artık bilgisayar dediğimizde tek tip bir araçtan söz etmiyoruz. Başlangıçta oldukça yavaş internete bağlanabilen telefonlara cep bilgisayarı adı veriyorduk. Şimdiki genel kabul görmüş adıyla akıllı telefonlar, telefon ve tablet işlevlerini bir arada sunan ‘fablet’ler, bugün çocuklar için bile vazgeçilmez olan tabletler, akıllı saatler, hep bilgisayardan türeyen teknolojik araçlar olarak hayatımıza girdi. Bu araçları asıl anlamlandıran şey, sürekli internete bağlı olmaları ve bu sayede hayatımızı kolaylaştıran işlevler sunmasıydı. Bir de yüklediğimiz her uygulamanın bu araçlara yeni fonksiyonlar kazandırması.

ADSL ve fiberle ‘Net’te hız kazandık

Sürekli bağlı olan iletişim araçlarına internet erişimi sunmak, Türkiye’deki telekom şirketlerinin büyük yol kat etmeleriyle mümkün oldu. Teknoloji devleri, interneti coğrafya gözetmeksizin ülkenin her yerindeki insanlara eşit şartlarda ulaştırmak için çalıştı. Geçmişte çevirmeli ağ (Dial-Up) ile internete bağlanırken, çok geçmeden ADSL internet teknolojisi ev ve işyerlerimize girdi. ADSL’in ardından teknolojik gelişmeler doğası gereği durmadı. Ardından daha hızlı internet erişimi sağlayan fiber internetle tanıştık. Bu sürede hizmet aldığımız internetin hızının katlanarak arttığını, fiyatların da hıza oranla düştüğünü gördük. Bir yandan da fiyatların biraz daha düşmesi için şirketlere önerilerde bulunmayı ihmal etmedik.

Bilgisayar ve internet evin demirbaşı oldu

Dün televizyonsuz bir ev düşünemiyorduk; adeta evlerimizin demirbaşı haline gelmişti. Bugünse teknolojik gelişmelerin sonucu olarak, bilgisayar ve internet de aynı yolu takip etti. Son 10 yılda internetin hanelere girmesi ve hızla yaygınlaşmasına tanıklık ettik. İnternet ve onu tamamlayan bilgisayar, sadece işyerlerinin değil, evlerin de temel iletişim aracı haline geldi.

Evlerin temel iletişim, bilgi ve eğlence aracı 

Öğrencilerin ders çalışmalarından sınav sonuç bilgilerini öğrenmelerine, çalışan ya da emeklilerin sosyal güvenlikle ilgili hizmetleri takip etmelerine kadar her alanda evdeki bilgisayarımız hayatımızı kolaylaştırdı. Yakın bir geçmişe kadar internet kafelerden alınan hizmetler, internetin yaygınlaşmasıyla sıcacık evimizde ayağımıza kadar geldi. Sağlık hizmetleri için randevu almaktan sağlıkla ilgili ön bilgi amaçlı araştırmalara kadar her alanda, internet imdadımıza yetişti. Başka şehirde okuyan çocuğu ya da askerde oğlu olanlar, sevdikleriyle evlerindeki internet hizmeti sayesinde mesafeleri yakın etti. Sözün kısası, internet ve bilgisayar hayatımızın tam da odağına geldi yerleşti.

İnternet yeni iş kapıları araladı

Daha teknik ifadeyle, bu süreçte tüm iletişimin internet protokolü üzerine taşındığı IP tabanlı bir iletişim tarzına doğru yöneldik. Bu hem hayatımızı kolaylaştırdı hem de bize yeni kapılar açtı. Teknolojik gelişme sadece iş veya özel iletişimimizi kolaylaştırmakla kalmadı. Bize bugüne kadar gündemde olmayan yeni iş kolları açtı. Pek çoğumuz internet üzerinden çeşitli işler yapar hale geldik. İnternet iletişimde olduğu gibi, ticarette de sınırları kaldıran doğasıyla bize yeni ufuklar açtı, hem özel hem de iş hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu.

Artık kim bilgisayarsız otomobil ister?

Teknolojinin girdiği bir alan da otomotiv sektörü oldu. Otomobillerin bilgisayarlar sayesinde akıllı hale gelmesi sürüş kolaylığı sağlaması, gideceğimiz en kısa ve uygun yolu tarif etmesi son dönemde yaşanan önemli gelişmelerden. Bugün otomobillerdeki birçok fonksiyon bilgisayarlara emanet edilmiş durumda. Bir başka deyişle, otomobille bir yere giderken, kendimizi ve sevdiklerimizi bilgisayarın inisiyatifine bırakıyoruz. Diğer yandan otomobillerdeki birçok işlevin dokunmatik ekranlardan yönetilir hale geldiğini, tablet bilgisayarların otomobillere vazgeçilmez bir araç olarak eklendiğini bu noktada hatırlatmak gerek.

Sürücüsüz otomobilleri konuşuyoruz

Otomotiv sektörünün teknolojiye yakın ilgisi, teknoloji devleriyle otomotiv devlerinin işbirliğini doğurdu. Akıllı telefonlarda gördüğümüz mobil işletim sistemleri ve bu sistemlerin uygulamaları, otomobillerin vazgeçilmezleri haline gelmek üzere. Akıllı telefonumuz otomobilimize bindiğimiz anda otomobilin teknolojik donanımıyla eşleşiyor. Uyumlu çalışarak otomobilde de iletişimimizi kesintisiz sürdürmememizi sağlıyor. Bu arada bir başka önemli buluş olan sürücüsüz otomobillerin testleri de devam ediyor. Gerekli altyapı hazır olduğu takdirde sürücüsüz otomobilleri gelecekte yollarda görecek, gideceğimiz rotayı çizerek kendimizi bu otomobillere teslim edeceğiz. Otomobil bizi yormadan istediğimiz yere güvenli bir şekilde ulaştıracak.

Teknoloji hayatın tam kalbinde

10 yıl insan hayatı için uzun bir zaman dilimi olsa da, teknolojik gelişmeler açısından fazla bir zaman değildi. Saymakla bitmeyecek teknolojik gelişmeler bu sürede gerçekleşti ve biz birçoğunun farkına bile varmadan bu teknolojiler hayatımıza girdi. Eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim, üretim, kamu hizmetleri ve benzeri birçok alanda bilgisayarlaşma ve internet teknolojisi gündelik yaşamımızda yer aldı. Özetle şöyle söylemek mümkün; teknoloji artık hayatın tam kalbinde.

Melih Bayram Dede hakkında

1970’te Kocaeli’de doğdu. Gazeteciliğe 1993’te başladı. 1995’te girdiği Yeni Şafak’ta 2000’den bu yana teknoloji editörü olarak çalışıyor. 2005-2012 arası yenisafak.com.tr’nin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 2006-2011 arası TVNET’te TechnoLogic adlı programı hazırlayıp sundu. Teknoloji haberleri sitesi TechnoLogic.com.tr’nin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni. İnsan Yayınları’ndan 2004’te çıkan İnternet adlı bir kitabı var. Bilişim Muhabirleri Derneği üyesi.

(Bu yazı 1 Eylül 2014’te TTNET Blog’da yayınlanmış ve 03.01.2017’de arşiv amacıyla buraya kaydedilmiştir.)