Yazılım alanında dünyanın önde gelen firmalarında biri olan Microsoft, yerini daha da sağlamlaştırmak için yeni manevralar yapıyor. Tekelleşme davasını fazla yara almadan geçiştirmeyi başaran şirket, mahkemelik olduğu AOL Time Warner’la anlaşmaya vardı. Yeni bir internet tarayıcısı geliştiren şirkete Internet Explorer’ı kullanmayı kabul ettiren Microsoft, Explorer’in Windows’un ayrılmaz bir parçası olacağını açıklayarak da son golü attı.
İşletim sistemleri yazılımı alanında rakiplerine oranla büyük bir üstünlüğü bulunan Amerikalı Microsoft şirketinin son aylarda yaptığı manevralar dikkat çekici. Hakkında açılan kartel davası nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan şirketin AOL Time Warner’le devam eden davası zorunlu bir ateşkesle sonuçlandı.
AOL Time Warner tarafından Microsoft’a açılan tekelcilik davasında mahkemenin uzlaştırıcı tutumu sonuç verdi ve ileride büyük sonuçları olacak stratejik gelişmeler başlamış oldu. Mahkeme kararı ile Microsoft’un AOL Time Warner’a 750 milyon dolar ödenmesinin de kararlaştırıldığını hatırlattıktan sonra anlaşmanın neler getirdiğine bir göz atalım.
Bunu daha iyi açıklayabilmek için öncelikle Microsoft’a açılan tekel davasının nedenini hatırlamamız gerekiyor. İnternet tarayıcıları (browser) rekabeti, davaların ardarda gelmesinde en önemli etken. İnternetle biraz erken tanışanlar, internette gezinti yapmak için Netscape adında bir tarayıcı kullandığımızı hatırlayacaklardır. Şimdilerde adı neredeyse unutulmaya yüz tutan bu tarayıcı bir zamanlar büyük bir kitle tarafından kullanılmaktaydı.
Netscape, bir zamanlar kartaldı!
Microsoft’un web tarayıcısı Internet Explorer’ı sattığı işletim sistemlerine standart olarak yüklemesi, Netscape’in de sonunun başlangıcı oldu. Önceleri satın aldıkları bilgisayarlardaki Windows işletim sistemi üzerine web tarayıcısı olarak Netscape’i yükleyen internet kullanıcıları, işletim sistemiyle birlikte gelen Internet Explorer’a kısa sürede alıştılar. Bu alışkanlık öyle bir hâl aldıki, Netscape web tarayıcısını kullananların oranı kısa sürede yüzde 3-5’lere kadar düştü. Microsoft, işletim sistemi pazarındaki üstünlüğünü kullanarak sırtını yere getiremediği Netscape’i alt etmeyi başardı. Bunu da biraz önce belirttiğimiz gibi, Windows işletim sistemiyle Internet Explorer’in birlikte dağıtılmasıyla elde etti. Microsoft’un, rakibini devirmesine yarayan bu strateji önümüzdeki yıllarda başka yazılımların da sırtının yere getirilmesinde kullanıldı, kullanılıyor.
ICQ’ya karşı Messenger
Bu stratejiye karşılık davalar açılmaya devam ederken Microsoft, anında mesajlaşma (Instant Messenger) yazılımlarının bir numarası ICQ (Seni arıyorum) adlı yazılımı devirmek için de aynı yolu denedi. MSN Messenger ve Windows Messenger adlı iki ayrı sürümü bulunan anında mesajlaşma yazılımını, Windows işletim sisteminin içine gömerek ICQ’ya üstünlük sağlamayı amaçladı.
Gerçi Microsoft henüz ICQ’nun sırtını yere getirebilmiş değil. ICQ halen büyük bir kitle tarafından (yaklaşık 150 milyon kişi) kullanılıyor ancak, ICQ’nun ne olduğunu bilmeyen yeni bilgisayar kullanıcıları Windows’la birlikte bilgisayarlarına yüklenen MSN Messenger ve Windows Messenger’le gözlerini açıyorlar anında mesajlaşma servislerine. Microsoft’un uyguladığı bu strateji halen MSN Messenger ve Windows Messenger’ın hızla yaygınlaşmasını sağlıyor.
Bu arada ülkemizde pek fazla kullanılmayan ama özellikle ABD’de etkin bir kullanıma sahip olan AOL Messenger, Yahoo Messenger gibi yazılımların da Microsoft’un uykularını kaçırdığını hatırlatalım. Zaten AOL Time Warner’ın Microsoft aleyhine açtığı davanın ucu da biraz bu konuya dayanıyor.
Apple ve Real Networks sıkıntılı
Microsoft’un üstünlük sağlamaya çalıştığı alanlardan biri de multimedya (çoklu ortam) yazılımlarının standardı konusu. Ses ve görüntünün internet kullanıcıları tarafından alınması ve kullanılmasında Windows işletim sistemiyle birlikte bilgisayarımıza yüklenen “Windows Media Player”ı tek standart olarak yerleştirmeyi hedefleyen Microsoft, bu konuda da yalnız değil. Bu alandaki en büyük rakibi Real Networks halen büyük bir kitle tarafından internetten müzik, film ve canlı televizyon ve radyo yayını almak için kullanılıyor.
Microsoft’un her konuda olduğu gibi burada da yaklaşımı, “ne iş yapıyor olursanız olun bizim yazılımımızı kullanın” cümlesiyle ifade edebileceğimiz bir mantıkta düğümleniyor. Microsoft, bu amaca ulaşmak için bilgisayar kullanıcılarını kendi yazılımlarına yönlendirmek için çoğu zaman, rakip yazılımların Windows üzerinde verimli çalışmasını engelleyecek çıkışlar yapıyor. Web sayfalarının görüntülenmesinde kullanılan HTML standardının esnetilmesi başta olmak üzere bir çok alanda Microsoft, “engelleme” metodunu kullanıyor.
Java’ya da çelme takmıştı
Bu aşamada Java konusunu da hatırlamakta yarar var. Microsoft, Windows XP işletim sistemini piyasaya ilk verdiğinde Java eklentisini de birlikte sunmadığı için internet kullanıcıları Java teknolojisiyle hazırlanmış siteleri görüntülemekte sorunlar yaşadılar. Örneğin, Java tabanlı hazırlanmış e-iş uygulamaları, web sitesi eklentileri, oyunlar, sohbet odası yazılımları Microsoft’un bu bilindik stratejisi nedeniyle çalışmadı.
İnternet kullanıcıları bu yazılımları bilgisayarlarında çalıştırabilmek için, Java uygulamasını (Java Virtual Machine) ayrıca yüklemek zorundaydılar. Burada da amaç aynıydı; Java tabanlı uygulama geliştirilmesi ve kullanılmasında elinden geldiğince engel olmak. Sonuçta Java da rakiplerden biriydi ve yok edilmeliydi. Zaten Microsoft Java’nın yerine C# adlı yeni bir yazılım dili geliştirmişti.
Bu sorunlar ve tekel davasının gidişatı Microsoft’u Java uygulamaları konusunda uyguladığı bu stratejiyi değiştirmeye zorladı. Ve sonuçta Microsoft, Windows XP işletim sistemine ek olarak Java’yı destekleyen “Service Pack1” adlı yamayı çıkarmak zorunda kaldı.
Şaşılacak birliktelik
İşte baştan beri sıraladığımız Microsoft’un bu agresif statejilerine rağmen birbirleriyle mahkemelik olan Microsoft ve AOL Time Warner şaşılacak bir iş yaptılar ve 7 yıl süreyle birbirlerinin yazılımlarını destekleme konusunda anlaştılar. Bu anlaşmada en büyük zararı zaten kullanıcısı iyice azalmış olan Internet Explorer’ın rakibi olan Netscape görecek. Çünkü anlaşma AOL Time Warner abonelerinin web tarayıcısı olarak Netscape’in yerine artık Internet Explorer kullanmasını öngörüyor. Karşılık olarak da Microsoft, AOL yazılımlarını Windows işletim sisteminde uyumlu çalışması için destekleyecek.
Uzun zamandır yeni bir web tarayıcısı geliştirme çalışmalarını sürdüren AOL Time Warner, bu anlaşma ile web tarayıcısı geliştirme işini askıya almış gibi gözüküyor. Bundan daha çok Microsoft’un kârlı çıkacağını söylemek mümkün. Son manevrayla Microsoft, kendi yazılımı Internet Explorer’a karşı piyasaya çıkacak olan ve halen testleri süren bir rakip yazılımı engellemiş oldu.
Bu arada internette ücretli şarkı indirme hizmeti veren ve bu alanda başarılı olan Apple firması ve RealNetworks şirketi de gelişmelerden oldukça rahatsız. Bu aşamada Microsoft ve AOL Time Warner uzlaşması sonrasında, Apple ve RealNetworks firmalarının hisselerinin borsada yüzde 9 değer kaybına uğradığını hatırlatmakta yarar var.
Ve son manevra?
AOL Time Warner’la işbirliği kararının yankısı daha bitmemişken Microsoft 3 Haziran’da yeni bir manevra daha yaptı ve Internet Explorer’ın tek başına kullanımına son vereceğini açıkladı. Şirket bu çerçevede Internet Explorer’ın “IE6 SP1” versiyonunun tek başına kullanılabilecek son ürün olduğunu deklare etti. Bundan sonra Internet Explorer ayrı bir yazılım olarak yüklenemeyecek ve Windows işletim sisteminin ayrılmaz bir parçası olacak. Bu tür bir manevra için ABD Adalet Bakanlığı tarafından açılmış tekelleşme davasının engel teşkil edip etmediğini düşünüyorsanız hemen söyleyelim. Microsoft, “bir şekilde” Adalet Bakanlığı ile arasını düzeltmiş ve davadaki pürüzleri gidermiş. Artık Microsoft’un önünde yukarıdan beri sıraladığınız rakipleri ezici stratejileri uygulamanın önünde hiç bir engel kalmamış oluyor. Yazımızı Microsoft’a uygun bir sözle bitirelim: “Altta kalanın canı çıksın!”.
Melih Bayram Dede, Eğitimbilim, Temmuz 2003.