Shadow

Dijital melek sizi izliyor!

Her hangi bir kişinin dünya üzerindeki her hareketini uydular sayesinde izlemek mümkün. Amerikalı Digital Angel şirketinin, kol saati biçiminde ‘Küresel Yer Belirleme Sistemi’ (GPS) kullanan cihazıyla çocuklarınızı uydudan izleyebilir, hangi sokakta olduğunu bile şifrenizi girerek internetten öğrenebilirsiniz.

Bilgisayarlaşma hayatın her alanında kendini gösteriyor. Öyle ki yakında vücudumuzun içinde bile bilgisayarlar olacak! Daha düne kadar ‘çipli insanlar’ sadece hayal edilebilebilirdi. Şimdi bu hayal, ABD’li Applied Digital Solutions (ADS) şirketi tarafından geliştirilen Veriçip adlı teknolojiyle gerçek oldu. Deri altına yerleştirilen minik bir cihaz olan Veriçip’e, ad-soyad, doğum tarihi, kan grubu ve alerjik reaksiyonlar gibi bilgiler yükleniyor ve gerektiğinde bu bilgilere erişmek mümkün oluyor. Firma daha da öteye giderek çipi taşıyıcının yeri ve sağlık bilgilerinin de uydu aracılığıyla incelenmesini sağlayacak şekilde geliştirmeye çalışıyor. İlk kez Aralık 2001’de açıklanan projenin, öncelikle bilincini yitirerek kaybolma riski bulunan Alzheimer hastaları için kullanılması gündeme gelmişti. Cihaz, ayrıca cesetlerin kimlik tanımlaması ya da bilincini yitirmiş hastaların kendilerini tanımlayamadıkları durumlarda da önemli bir araç olarak görülüyor.

Minik bir radyo vericisi

12 mm’ye 2,1 mm boyutunda olan Veriçip aslında minik bir radyo vericisi. RFID (Radio Frequency Identification) mikroçipinin patenti 1973 senesinde alınmış. Bir pirinç tanesi büyüklüğündeki bilgisayar çipi kolaylıkla deri altına monte edilebiliyor. Ancak çıkarılması ve taklit edilmesi o kadar kolay değil. Bu çipin içindeki bilgiler sadece bir özel bir tarayıcı ile okunabiliyor. Çipin herhangi bir enerji kaynağına ihtiyacı yok. Cihazda, tarayıcı deri üzerinde gezdirildiğinde aktif hale geçerek gerekli enerjiyi elde edilebilecek 1 mm uzunluğunda manyetik bir bobin kullanılmış.

Stratejik amaçlar için de kullanılabiliyor

İlk olarak medikal uygulamalarda kullanılması düşünülmüş olmakla birlikte Veriçip, güvenlik amacıyla da kullanılabiliyor. Nükleer tesisler, askeri üsler, uçak kokpitleri gibi yüksek güvenilirlik gerektiren yerlerde personel giriş çıkışlarında üst düzey güvenliği sağlamak ilk başta gelen kritik uygulama alanları. Bu sistemin insanların kaçırılmasını ve fidye vakalarını önleyerek hayat kurtaracağı düşünülüyor. Veriçip teknolojisinin gelecekte firma kimlik kartları, medikal acil durum ve kimlik bilezikleri gibi sistemlerinin yerini alması bekleniyor. Hatta sürücü ehliyetleri, pasaportlar, e-ticaret güvenliği ve kredi kartlarının da bu sisteme göre yeniden şekillendirileceği tartışılan konulardan.

Yedi saniyede işlem tamam!

Şirketin medikal uygulamalardan sorumlu doktoru olan Dr. Richard Seelig, çipin yaklaşık yedi saniye süren basit bir operasyonla takıldığını açıklıyor. Seelig’in verdiği bilgiye göre Vericip, takıldığında deri üzerindeki ufak bir iz kalıyor, kısa süre sonra bu iz de iyileştiğinde çip kesinlikle görünmez oluyor, hatta zamanla insanlar çipin orada olduğunu bile unutuyor.
Şirket çip için 200 dolarlık bir fiyat belirledi. Çipteki bilgileri okumak için gereken tarayıcının fiyatı da 1000 ile 3000 dolar arasında değişiyor. Veriçip takıldıktan sonra verilen hizmetlerin bedeli olarak yıllık 40 dolarlık bir ücret alınıyor. Çipin kullanımı için Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nden de (FDA) gerekli izin alınmış durumda. Her Veriçip’in bir numarası bulunuyor. Bu numara Küresel Veriçip Üye Sistemi’ne (GVS) kaydediliyor. Tüm kayıtlar, Digital Angel Corporation şirketinde saklanıyor.

Veriçip’in gönüllü kobayları

11 Eylül saldırılarından bir hafta sonra Applied Digital Solutions şirketinin cerrahı Dr. Richard Seelig kendi deri altına yongayı yerleştirerek Veriçip’in ilk insan kobayı oldu.
Ayrıca oğul Derek, anne Leslie ve baba Jeffrey’den oluşan Jacobs ailesi, dünyada ilk “çiplenen” aile olarak tarihe geçti. Aile, antibiyotiğe alerjisi olan ve Hodgkin hastalığı tedavisinden dolayı direncini büyük oranda yitiren oğulları Derek’in herhangi bir rahatsızlıkta kendi tıbbi geçmişini anlatabilecek durumda olmaması halinde, bu bilgilerin Veriçip’ten kolaylıkla okunabileceğini söylüyor.

Özgürlükler kısıtlanıyor mu?

Sivil toplum örgütleri Veriçip’in, insan haklarını ihlal edebilecek şekilde kullanılmasından endişe duyuyor. Elektronik Sınır Vakfı (Electronic Frontier Foundation) avukatlarından Lee Tien, “Problem, her zaman bu aracın yarın hangi amaçlar için kullanılacağını düşünmek zorunda olmaktan geçiyor. Biz buna fonksiyon kayması diyoruz” diyerek endişesini dile getiriyor. Sistem, ABD’de dini çevrelerde de şüpheyle karşılanıyor. Dinbilimci Terry Cook’a göre ‘Veriçip’ İncil’de kıyamet alameti sayılan ‘şeytan işareti’nin ta kendisi. Frank Sunn tarafından kaleme alınan ‘Canavarın İnternetteki Sayısı’ isimli kitapta ise deri altı çipi ve benzeri teknolojilerin insanları hakimiyet altına almak isteyenlerin şeytani bir planı olduğu iddia ediliyor. Üretici ADS firması çipin İncil’de anlatıldığı gibi görünmediğini, deri altında olduğunu söyleyerek bu yoruma itiraz ediyor.

ABD’de evcil hayvanlar 20 yıldır çipli

Sadece insanlar değil hayvanlara da artık çip takılıyor. Özellikle evcil hayvan sahipleri kaybolmalara karşı bu çipleri sevimli dostlarına taktırıyorlar. Halen Türkiye’de de bazı hayvan hastaneleri evcil hayvanlara bu yongayı takabiliyor. Hayvanların enselerine takılan bu çip kayıp hayvanlar bulunduğunda bir tarayıcıyla okunabiliyor. Bu çip içerisine hayvanın sahibinin adı ve telefonu gibi bilgiler yüklenebiliyor. Şirketin verdiği bilgiye göre 20 yıldır hayvanlara çip takılıyor Halen 1 milyon ABD’li, 10 milyon da Avrupalı evcil hayvanda Veriçip bulunuyor,

GPS’li ‘dijital melek’

Bu teknolojinin diğer kullanım alanları da ufukta yavaş yavaş görünüyor. ADS şirketinin yan kuruluşu olan Digital Angel, kol saati biçiminde Küresel Yer Belirleme Sistemi (GPS) kullanan bir hizmeti halen isteyenlere veriyor. Bu cihazla uydu ile insanların izlenmesi mümkün olabiliyor. Cihaz, kalp atış hızı, vücut ısısı gibi önemli işaretlerle insanları izliyor. Firma bu ürünü çocuklar ve bazı erişkinler için bir tür koruma aleti olarak satıyor. Aynı Veriçip’te olduğu gibi Digital Angel da çeşitli stratejik alanlarda kullanılabiliyor.

Türkiye’de de elektronik takip var!

Eletronik takip sistemi halen Türkiye’de de kullanılıyor. Uluslararası Nakliyeciler Derneği, (UND) Teknoloji Hizmetleri A.Ş. adlı yan kuruluşu aracılığıyla ilk etapta nakliye şirketleri için araç takip sistemi şeklinde düşünülen hizmeti, daha sonra özel okul servisleri, finansal kuruluşların para nakli ile su ve gıda şirketlerinin dağıtım araçları ve çocuklarını takip etmek isteyen aileler için de verilmeye başlanmış. Öğrencilerin izlenmesi için kimliklerin üzerine ince bir elektronik devre yapıştırılması yeterli oluyor. Okul servisinde de devreyi kontrol eden bir anten bulunuyor. Öğrenci okul servisine bindiği zaman, annesi veya babası internet üzerinden sisteme girerek çocuğunun okul servisinde olup olmadığını belirleyebiliyor. Kullanım maliyeti en az 500 dolar olan sistemle çalıntı araçların yeri de 10 metre sapmayla bulunuyor.

Barkod yerine RFID

Günümüzde Veriçip’in temel aldığı RFID tekonolojisi ürünlerdeki barkodların yerini almaya başladı. Bugün ürünlerin üzerlerindeki barkodların okutulması için yakın temas gerekirken, RFID teknolojili etiketli ürünlerin bir depoda sayılabilmesi için ise tek tek uğraşmak gerekmiyor. Ürünlerin metrelerce mesafeden, hatta koliler içindeyken bile sayılabilmesi RFID’le mümkün. RFID kavramını önümüzdeki günlerde daha çok duyacağız.

(Bu yazı Eğitimbilim dergisinin Şubat 2005 sayısında yayınlanmıştır.)